uymak
Türkçe[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
Heceleme[değiştir]
- Heceleme: uy‧mak
Eylem[değiştir]
uymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi uyar) -ar
- ölçüleri birbirini tutmak
- Ayakkabı ayağına iyi uydu.
- renk, biçim v.s. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek
- Kravat ceketine uymuş.
- zevke, anlayışa uygun düşmek
- Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor.
- bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek
- Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın. - P. Safa
- bağlı kalmak, tabi olmak
- Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı.
- uygun düşmek, münasip olmak
- Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir. - H. C. Yalçın
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "uymak" maddesi
Çağatayca[değiştir]
Ad[değiştir]
- yüksük
- bir kabile ismi
Eski Türkçe[değiştir]
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.