İçeriğe atla

zahir

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Zahir

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi ظاهر, o da Arapça ظَاهِر (ẓāhir) kelimesinden gelmektedir.

Söyleniş

[düzenle]

zahir (belirtme hâli zahiri, çoğulu zahirler)

  1. dış yüz, görünüş

Belirteç

[düzenle]

zahir

  1. elbette, kuşkusuz, şüphesiz
    • Attilâ İlhan, 2012 Sokaktaki Adam, sayfa 234 , İş Bankası Kültür Yayınları
      "Hasan bir kız seviyordu. Kız da onu sevse gerek. Olmuyormuş zahir"


Ön ad

[düzenle]

zahir (karşılaştırma daha zahir, üstünlük en zahir)

  1. açık, belli
  2. destekleyici, yardımcı
  3. galiba, ümîd edilir ki, umulur ki, zannederim