yaban
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]yaban (belirtme hâli yabanı, çoğulu yabanlar)
- Yaban sarımsağı.
- aile ocağından uzak olan yer
- Az değildir varmadan senin gibi yurduna. Post verenler yabanın hayduduna, kurduna. - F. N. Çamlıbel
- Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - F. R. Atay
Köken
[düzenle]Deyimler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "yaban" maddesi
Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]yaban (karşılaştırma daha yaban, üstünlük en yaban)
- Yaban keçisi. Yaban kedisi.
- Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - F. R. Atay
Çeviriler
[düzenle]Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]- biyaban, taşra, harc, sahra, yat adam, hamun
- yogan aş
Gagavuzca
[düzenle]Ad
[düzenle]yaban
- yaban
Köken
[düzenle]- Farsça yâbân
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki