yaban
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
yaban (belirtme hâli yabanı, çoğulu yabanlar)
- [1] (coğrafya) insan yaşamayan ıssız yer
- [2] kendi kendine yetişen bitki
- Yaban sarımsağı.
- [3] aile ocağından uzak olan yer
- Az değildir varmadan senin gibi yurduna. Post verenler yabanın hayduduna, kurduna. - F. N. Çamlıbel
- [4] yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
- Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - F. R. Atay
Köken[düzenle]
Deyimler[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "yaban"
Türk lehçeleri[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
|
Ön ad[düzenle]
yaban (karşılaştırma daha yaban, üstünlük en yaban)
- [1] vahşi olan, evcil olmayan canlı
- Yaban keçisi. Yaban kedisi.
- [2] ıssız
- Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - F. R. Atay
Türk lehçeleri[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
Çağatayca[düzenle]
Ad[düzenle]
- [1] biyaban, taşra, harc, sahra, yat adam, hamun
- [2] yogan aş
Gagavuzca[düzenle]
Ad[düzenle]
yaban
- [1] yaban
Köken[düzenle]
- [1] Farsça yâbân
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki