yırtmak
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
yırtmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yırtar) yırtmak -ar
- [1] kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak
- Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim. - A. N. Asya
- [2] vücudu kanatacak kadar derin çizmek
- Kedi çocuğun elini yırttı.
- [3] yok etmek, bastırmak
- [4] sağrısını mahmuzla yaralayarak binek hayvanını alıştırmak
- [5] zorlamak
- Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi. - R. H. Karay
- [6] bir işi yapmaktan kurtulmak
- [7] köşeyi dönmek
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "yırtmak" maddesi
Çağatayca[değiştir]
Eylem[değiştir]
- [1] yertmek, vücude getirmek, kemale irişdirmek
Eski Türkçe[değiştir]
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem[değiştir]
- [1] yırtmak
Kaynakça[değiştir]
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.