yırtmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]yırtmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yırtar) yırtmak -ar
- kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak
- Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim. - A. N. Asya
- Kedi çocuğun elini yırttı.
- Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi. - R. H. Karay
- bir işi yapmaktan kurtulmak
- köşeyi dönmek
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "yırtmak" maddesi
Çağatayca
[düzenle]Eylem
[düzenle]- yertmek, vücude getirmek, kemale irişdirmek
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]- yırtmak
Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.