rastlamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]rastlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi rastlar)
- bir kişi ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, tesadüf etmek
- Hava kararmaya başladığında, mezarlıkta sadece bir kişiye rastladı. -İ. O. Anar.
- herhangi bir şeyle karşı karşıya gelmek
- Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. -C. Meriç.
- Ok, mermi gibi silahların attığı parçasının hedefi bulması, isabet ettirmek
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 23
- "Ölene kimin kurşununun rastladığı anlaşılamıyordu."
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 23
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "rastlamak" maddesi