İçeriğe atla

orak

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Orak
Orak

Türkçe

[düzenle]

orak (belirtme hâli orağı, çoğulu oraklar)

  1. (aletler) yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı
  2. ekin biçme zamanı
Orakta köylünün işi çok olur.
  1. ekin, ot vb. biçme işi
Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı. - M. Ş. Esendal
  1. (halk ağzı) temmuz

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe orgak < ormak (kesmek)

Eş anlamlılar

[düzenle]
  1. kalıç, muhla

Benzer sözcükler

[düzenle]
  1. orman

Sözcük birliktelikleri

[düzenle]
orak ayı, orak böceği, orak işi, beyin orağı, çalgı orağı

Atasözleri

[düzenle]
Buğday başak verince orak pahaya çıkar
Buğday başak verince, orak pahaya çıkar
  1. Buğday başak verince orak pahaya çıkar

Alt kavramlar

[düzenle]
  1. kavrama

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Çağatayca

[düzenle]
  1. tırpan
  2. (aletler) orak

Gagavuzca

[düzenle]

orak

  1. (aletler) orak

Köken

[düzenle]
  1. Eski Türkçe orgak

Türkmence

[düzenle]

orak

  1. (aletler) orak
  2. hasat
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki