kayrak

Türkçe

Ad

kayrak (belirtme hâli kayrağı, çoğulu kayraklar)

1. (halk ağzı) ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak.
2. yassı, düz taş.
3. (mineraloji) bileği taşı.
4. (mineraloji) kayağan taş.

Çekimleme

kayrak adının çekimi

		tekil	çoğul
yalın		kayrak	kayraklar
belirtme		kayrağı	kayrakları
yönelme		kayrağa	kayraklara
bulunma		kayrakta	kayraklarda
ayrılma		kayraktan	kayraklardan
tamlayan		kayrağın	kayrakların
iyelik
		tekil	çoğul
1. tekil	yalın	kayrağım	kayraklarım
	belirtme	kayrağımı	kayraklarımı
	yönelme	kayrağıma	kayraklarıma
	bulunma	kayrağımda	kayraklarımda
	ayrılma	kayrağımdan	kayraklarımdan
	tamlayan	kayrağımın	kayraklarımın
2. tekil	yalın	kayrağın	kayrakların
	belirtme	kayrağını	kayraklarını
	yönelme	kayrağına	kayraklarına
	bulunma	kayrağında	kayraklarında
	ayrılma	kayrağından	kayraklarından
	tamlayan	kayrağının	kayraklarının
3. tekil	yalın	kayrağı	kayrakları
	belirtme	kayrağını	kayraklarını
	yönelme	kayrağına	kayraklarına
	bulunma	kayrağında	kayraklarında
	ayrılma	kayrağından	kayraklarından
	tamlayan	kayrağının	kayraklarının
1. çoğul	yalın	kayrağımız	kayraklarımız
	belirtme	kayrağımızı	kayraklarımızı
	yönelme	kayrağımıza	kayraklarımıza
	bulunma	kayrağımızda	kayraklarımızda
	ayrılma	kayrağımızdan	kayraklarımızdan
	tamlayan	kayrağımızın	kayraklarımızın
2. çoğul	yalın	kayrağınız	kayraklarınız
	belirtme	kayrağınızı	kayraklarınızı
	yönelme	kayrağınıza	kayraklarınıza
	bulunma	kayrağınızda	kayraklarınızda
	ayrılma	kayrağınızdan	kayraklarınızdan
	tamlayan	kayrağınızın	kayraklarınızın
3. çoğul	yalın	kayrağı kayrakları
	belirtme	kayrağını kayraklarını
	yönelme	kayrağına kayraklarına
	bulunma	kayrağında kayraklarında
	ayrılma	kayrağından kayraklarından
	tamlayan	kayrağının kayraklarının

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "kayrak" maddesi

Çağatayca

Ad

1. Cizlam, bilek taşı

Kaynakça

• KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.