gözetmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]gözetmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi gözetir)
- korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
- Büyük kardeşler küçükleri gözetir.
- önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
- kollamak, kayırmak, beklemek
- Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek.
- bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
- kayırmak
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "gözetmek" maddesi