ermek
Türkçe[değiştir]
Köken[değiştir]
- Osmanlı Türkçesi ارمق (erme + -k).
Söyleniş[değiştir]
Eylem[değiştir]
ermek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi erer)
- erişmek
- Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. — N. Cumalı
- kavuşmak
- yetişip dokunmak
- Eli tavana ermek.
- insan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
- ürün olgunlaşmak
- Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya — Halk türküsü
- (din) kendini Tanrı yoluna vermiş kişinen insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
Çekimleme[değiştir]
ermek eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar[değiştir]
Deyimler[değiştir]
Türetilmiş kavramlar[değiştir]
İlgili kavramlar[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
ermek
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "ermek" maddesi
Ek okumalar[değiştir]
- Vikipedi'de ermek
Çağatayca[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
- Heceleme: er‧mek
Ad[değiştir]
Eski Türkçe[değiştir]
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem[değiştir]
Kaynakça[değiştir]
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.