cilalamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]cilalamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi cilalar)
- cila sürerek parlatmak, cila vurmak
- Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı. - Cahit Uçuk
- (argo) övmek
- (argo) tat katmak
- Akşama Canfendi'nin yaptığı bu lezzetli yemek, rakıyı ve eğlenceyi cilalamıştı. - Refik Halit Karay
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "cilalamak" maddesi