auf
Görünüm
Almanca
[düzenle]Söylenişi
[düzenle]Edat
[düzenle]auf
- [yönelme çekimi ile] -da/-de, üstünde, 2 boyutlu yüzeyler ve alanlar için bulunma belirtir
- auf einem Insel — bir adada
- auf der Welt — dünyada
- auf dem Tisch — masada
- auf der Straße — caddede
- [yönelme çekimi ile] (eskimiş) -da/-de, üstünde, resmî kurumlar için bulunma belirtir
- auf der Post — postanede
- auf der Bank — bankada
- [belirtme çekimi ile] -a/-e, üstüne, yukarıda sayılan durumlar için yönelme belirtir
- Konuşulan dili belirtir
- Wir sprechen jetzt auf Deutsch. — Şu an Almanca konuşuyoruz.
- [belirtme çekimi ile] için, adına, namına, -a/-e, bir şeyi yaparken hedefi belirtir
- 1995, Oktoberklub, Was wollen wir triknen?, Das Beste albümünden
- Auf unsere Sache stößt er mit uns an/ Wir trinken auf Louis Corvalan
- Wir trinken auf unsere Zukunft — Geleceğimiz için içiyoruz
- 1995, Oktoberklub, Was wollen wir triknen?, Das Beste albümünden
- Bazı fiillerin nesnesini işaretler
- Ich warte auf dich. — Seni bekliyorum.
Açıklamalar
[düzenle]- Bir Wechselpräposition olarak auf edatı, hem yönelme hem de belirtme hâliyle kullanılabilir. Yönelme hâliyle kullanıldığında bulunma (Ich bin auf dem Marktplatz - Pazar meydanındayım), belirtme hâliyle kullanıldığında yönelme (Ich gehe auf den Marktplatz - Pazar meydanına gidiyorum) belirtir.
- Bulunma ve yönelme belirtirken üstünde bulunulan mekânlar için auf edatını kullanmak mecburidir. Bu sebeple 2 boyutlu alanlarda genelde auf kullanılır (Mesela Platz, Insel. Buna mukabil in edatı içinde bulunulan 3 boyutlu alanlar için, ve an edatı yanında bulunulan alanlar için kullanılır. Bu ayrım başka dillerde de vardır, ve kullanım her zaman örtüşmeyebilir, mesela İngilizce in the world yaygın kullanımken Almancada auf der Welt demek daha doğrudur.
- Postane, banka, belediye binası gibi devlet kurumları için auf edatının kullanımı günlük konuşmadan düşmektedir, bunun yerine düzenli olan in ve zu edatları kullanılmaktadır.
- Eğer konuşulan dil bir sıfatla veya başka bir kelimeyle belirlenmişse auf yerine in + yönelme hâli kullanılır (Mesela Wir sprechen auf Deutsch, ama Wir sprechen in perfektem Deutsch)