İçeriğe atla

Kullanıcı mesaj:Turgut46/Kabul edilme kriterleri

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikisözlük sitesinden

Merhaba, aşağıdaki taslak konusunda ne düşünüyorsunuz?

Vikisözlük, uluslararası bir sözlük projesi olarak aşağıdaki ölçütlere tabi olan "tüm dillerdeki tüm kelimeleri" içermeyi amaçlamaktadır.

Genel kural

[değiştir]

Büyük ihtimalle birisi başkalarının ne anlama geldiğini öğrenmek isteyeceği bir terim eklemek isteyecektir. Tek bir sözcük veya bir deyim olan o terimin kabul edilebilmesi bu yönergedeki kriterlere göre karar verilir.

Terimler

[değiştir]

Bir terim, tek bir sözcükle sınırlı değildir. Aşağıdakilerden herhangi biri de kabul edilebilir:

  • Kelime grupları (posta kutusu gibi)
  • Deyimler
  • Atasözleri
  • Kısaltmalar (ABD gibi)
  • Ön ekler (a- gibi) ve son ekler (-cı gibi)
  • İfadografik veya fonetik yazımda kullanılan karakterler ( veya ʃ gibi)

Doğrulanabilirlik

[değiştir]
  • TDK Büyük Türkçe Sözlük gibi resmî .gov.tr ve üniversitelere ait .edu.tr alanadlarında yayınlanan sözlüklerde bulunan sözcükler doğrulanabilir kabul edilecektir.
  • Akademisyenler tarafından hazırlanmış makale, tez, sözlük ve veritabanları gibi kaynaklarda yer alan sözcüklerin Vikisözlüğe eklenmesinde 3 alıntı şartı aranmaz. Nitekim Derleme Sözlüğü gibi sözlüklerde yer alan sözcüklerin birçoğu da yazıda fazla işlenmemiştir ve bunların kullanıldığını kanıtlayacak 3 alıntı bulmak mümkün olmayabilir.
  • Resmî ve akademik kaynaklarda yer almasa bile basılı Osmanlı Türkçesi (Osmanlıca) sözlüklerde yer alan kelimeler Latin alfabesi ile yazıldıklarında Türkiye Türkçesinin eskimiş sözcükleri olarak kabul edilir.

Bu şartları taşıyan sözcükler Vikisözlükte topluluk tarafından oylama yapılmaksızın geçerli kabul edilecektir. Bu şartları taşımayan sözcüklerin Vikisözlüğe eklenebilmesi için aşağıdaki maddeler geçerlidir:

  • Basılı kitap, dergi, gazete, vb. yayınlarda sözcüğün her bir anlamı için 3 alıntı bulunması şartı aranır.
  • Basılı kaynakların dışında internette birçok adreste devamlı arşivi bulunan yayınlar da kaynak gösterilebilir.
  • Wikimedia sitelerinden yapılan alıntılar kaynak gösterilemez.
  • Yazarı aynı olan alıntılar tek alıntı olarak kabul edilir.
  • "Bizim köyde X anlamında Y kullanılır" gibi alıntılar kabul edilmez. Sözcüğün cümle içinde ilgili anlamı taşıyacak şekilde kullanılıp kullanılmadığına bakılır.

Vikisözlük kullanıcıları tarafından bu şartları taşıdığı kabul edilerek Vikisözlüğe eklenen sözcüklerin sözlükte kalması veya silinmesi topluluk tarafından yapılan oylamaya bağlıdır. --B5.101.222.187 (mesaj) 07:34, 14 Ekim 2017 (UTC)

TDK ve Osmanlıca ile ilgili kriterler dar kapsamlı. Buradaki kriterler genele hitap etmeli. Türkçe sözcükler için kriterler ayrı başlıkta yer almalı. .gov uzantılı sözlükler kabul edilebilir belki ama .edu uzantılı sözlükler sıkıntı oluşturabilir. Sözlüğü hazırlayan kişinin eğitim düzeyini bilmeliyiz. Belki sözlüğü hazırlayan kişi tanınmış, alanındaki çalışmalarla başarı sağlamış bir profesör falan olursa kabul edilebilir. Bağımsız 3 farklı kaynakta yer alan 3 alıntı kabul edilebilir ancak bu sözcüğün zamana yayılmış olmasına da dikkat edilmeli. 3 farklı kaynakta yer alan sözcük o dönem moda olup sonra kimse hatırlamayacaksa (uçangöz gibi) o sözcüğü de kabul edemeyiz. En azından yaygınlık kazanıp kazanmadığına bakılmalı. Taslak iyi bir adım olmuş. --Turgut46 10:10, 14 Ekim 2017 (UTC)
TDK ve Osmanlıca ile ilgili kriterleri ne şekilde genişletebiliriz? Bu konuda öneriniz var mı? .gov.tr uzantılı sözlüklere baktığımız zaman TDK dışında MEB'e ve çeşitli devlet kurumlarına ait alanlar karşımıza çıkıyor. Sanıyorum bir öğretmen de .gov.tr alanında sözlük yayınlayabiliyor. .edu.tr'de ise akademik personeller (fakat bazı üniversiteler öğrencilere de alan veriyor olabilir). Osmanlıca Sözlük gibi bazı sözlüklerde üniversite/bölüm adı bulunurken hazırlayanın ismi bulunmayabiliyor. Bunların hangilerinin kaynak olarak kabul edileceği konusunda da bir topluluk oylaması yapılabilir belki. --B5.101.222.187 (mesaj) 16:48, 14 Ekim 2017 (UTC)


Doğrulanabilirlikte açıklar var.
  • Üniversiteler kafalarına göre davranabiliyorlar. Nesnel değil öznel davranışları olabilmekte. Bakınız: paü..
  • Akademisyenler de insan olduğu için hangi siyasettense ona göre davranabilmekteler. Bugün akademisyenler, rektörler bile kovulabilmekte, yargılanabilmekte. Bu yüzden sırf üniversite veya akademisyen diye sorgulamadan benimsemek önyargılı davranmak demektir. Bu da doğru değil, yanlıştır.
  • Osmanlıca Türkiye Türkçesi'yle ilgisi yoktur. Ancak Osmanlı'dan sonra uzun süre ve genel olarak T.C. döneminde kullanılanlar Türkçe sözlüğe eklenebilir; talebe, kelime, isim, laf... gibi. Osmanlı imparatorluk kurunca içinde birçok millet de olmuş oldu; Ermeni, Rum, Arap.. gibi. Böyle olunca da Osmanlı kendi Türkçesine sahip çıkmak yerine ortaya yapay dil ve alfabe çıkardı. O dönemin yazarları ve şairleri de Türkçe yerine hep Doğu dilindeki sözcükleri kullandı, Türkçe'yi aşağı gördükleri için. Türk halkı anlamasın diye bilinemeyecek hangi laflar vardıysa onları kıyının köşesinden bulmak için ne yapacaklarını şaşırdılar. İşte Türkçe'yi aşağı görüp Türk halkının da anlamaması için Türkçe yerine hep ecnebi laflarını kullanarak Türkçe'ye de zarar verdiler o zamanda da bu zamanda olduğu gibi. Servet-i Fünun edebiyatı bunların en belli oldukları dönem. Bu yüzden yazarlar, şairler, eğitimciler sorgusuz benimsenemez. Bugün bile eğitim oyuncak. Sürekli sistem değişip duruyor.
  • Doğrulanabilirlik için birincil kaynak halktır. Sözlükler, yazarlar.. vb. olanlar bile sözcük sallayabiliyor. TDK'yi gösterebiliriz buna. TDK de sözcük ekliyor. Ancak ekledikleri sözcükler başka sözlüklere, yazılara göre değerlendirilmiyor. Halkın kendisi değerlendiriyor ve tutarsa genel kullanılıyor ama tutmayanlar da sönük kalıyor. Türkçe için karşılık uğraşan gruplar bile var. Bunların sosyal medyada beğeneni çok ama genel olan sözü neredeyse yok. En fazla kendi grubunda kalıyor. https://onedio.com/haber/yabanci-kelimelere-karsilik-ureteyim-derken-kendini-trolleyen-tdk-dan-25-bombastik-kelime-719179 TDK bile böyle eleştirilebilirken öbür sözlükler TDK'den neyi üstün? Sözlüğe bakılacaksa TDK'ye bakılmalı. Öbür sözlükler nesnel değil öznel sözler eklemeleri için engel yok. Öbür sözlüklerde olan sözcükler kaynak sayılması için yeterli değil. Eklenecek sözcüklerin kökleri, ekleri, anlamları birbiriyle ilişkili olmalı ve Türkçe değilse tutulmuş olmalı. Hiç mi tutan sözcükler yok? Tutan sözcükler de var. Mektep yerine okul, talebe yerine öğrenci, computer yerine bilgisayar, şark yerine doğu, garb yerine batı, şimal yerine güney, cenup yerine kuzey... bunlar daha çoğaltılabilir. Ama tutmayanlar da var; futbol yerine ayaktopu, hentbol yerine eltopu, voleybol yerine uçantop... Bunların hepsi sözlüklerin, yazıların, grupların önemli olmadığının kanıtı. Sözcüklerin Türkçe ise köküne ekine anlamına tutulabilirliğine tutulup tutulmamışlığına bakılmalı; örnek öğrenci.. kök öğren- ek -(i)ci anlam öğrenen kimse.. hepsi uyumlu tutulabilirlik yüksek tutulmuşluk tutulmuş.. başka bir örnek eltopu.. el kök topu da kök anlamı elle oynanmak için olan top önerilen anlam elle oynanan top oyunu.. tutulabilirlik ne yani voleybol elle oynanmıyor mu ayrıca anlamı elle oynamak için olan top olması gerek iken oyun için denilmiş hem de başka top da elle oynanabiliyor bu ne perhiz ne lahana turşusu..? yani tutulabilirlik yok denilecek kadar az.. tutulmuşluk yalnızca sözlüklerde hentbolün birebir çevirisi verilmiş... Türkçe değilse de halkın benimseyip benimsemediğine bakılmalı; örnek futbol.. benimsenmişlik benimsemeyen neredeyse hiç yok kullanımı yaygın.. başka bir örnek "arna".. yaygınlığına bakıldığında yaygın değil, yalnızca bir grubun taptığı sözcük ve yaygınlaştırmak için her türlü yolu deneyerek sözlüklere, sitelere, yazılara... ekleyerek ya da ekleterek o görüntüyü vermeye çalışmaktalar. --123snake45 (mesaj) 16:25, 29 Kasım 2017 (UTC)

Bir kaynak olarak ya video sitesi ya da sosyal paylaşım sitesi gösteriyorsunuz ama bu tip sitelerde yayınlanan videolar ve yazılar da doğru olmayabiliyor. TDK hem öneri türünde bazı kelimeleri listelemektedir yahut yabancı sözcüklere karşılıklar tarzında veritabanı hazırlamaktadır hem de sözlükçülük yapmaktadır. TDK tarafından selfie karşılığı olarak kullanılabileceği söylenen özçekim kelimesi televizyonda reklam filmlerinde ve haber bültenlerinde dahi karşımıza çıktığı hâlde TDK BTS'de bu kelime bulunmamaktadır. Yani TDK'nın kelime türetme / karşılık bulma gibi faaliyetleri ile sözlükçülük faaliyetleri birbirinden ayrı işlerdir. Kurum her zaman bu iki işi birbirinden ayrı yürütmemiş, kurum başkanları değiştikçe kurumun uygulamaları da değişmiş olabilir. Ancak dünyanın birçok ülkesinde dilleri regüle eden kurumlar bulunmaktadır ve bu kurumlar zaman zaman kelimelerin halk tarafından kabul görmesini beklemeksizin sözlüklerde birtakım değişiklikler yapabilmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle latin alfabesinin kabulünden hemen sonra bazı kelimelerin halk tarafından kabul edilip edilmediğine bakılmadan «genel kurul» vb. kelimeler devrim taraftarları ve bazı gazeteler tarafından bunları hiç kimsenin anlamaması ihtimali bulunmasına rağmen kullanılmaya başlamış ve bir süre sonra halk da bu kelimeleri öğrenmeye ve kullanmaya başlamıştır. TDK resmî olarak Türkçenin regüle edilmesi için faaliyet yürüten bir kuruluş olduğu için TDK sözlükleri ile diğer sözlüklerin bu bakımdan mukayese edilmesi pek uygun olmaz. Diğer taraftan "arna" kelimesi Kazakçadır ve Vikisözlüğe Kazakça olarak eklenebilir. Kazakistan'da devlet televizyonuna ulttıq arna (ulusal kanal) denilmektedir. --78.190.180.12 16:41, 29 Kasım 2017 (UTC)