İçeriğe atla

لو

Vikisözlük sitesinden

Arapça

[değiştir]

Köken

[değiştir]
İbranice לוּ‎ ile eş asıllı.

Söyleniş

[değiştir]

Bağlaç

[değiştir]

لو (لَوْ)

  1. eğer, şayet (hakikate aykırı)
    • M.S. 609–632, Kur'an, 7:100
      أَوَلَمْ يَهْدِ لِلَّذِينَ يَرِثُونَ ٱلْأَرْضَ مِن بَعْدِ أَهْلِهَا أَن لَّوْ نَشَاءُ أَصَبْنَاهُم بِذُنُوبِهِمْ وَنَطْبَعُ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ – Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne vâris olanlara hâlâ şu gerçek belli olmadı mı ki eğer dileseydik onları da günahlarından dolayı musibetlere uğratırdık! Kalplerini mühürleriz de onlar işitmezler.
    • M.S. 609–632, Kur'an, 21:22
      لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا ٱللّٰهُ لَفَسَدَتَا – Eğer yer ile gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada uğrardı.
  2. keşke
    • M.S. 609–632, Kur'an, 2:167
      وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّؤُوا مِنَّا – Onlara uyanlar da "Keşke Dünya'ya bir dönüşümüz olsaydı da onları bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!" demektedirler.
  3. ki (çoğu zaman وَدَّ(vedde) fiiliyle kullanılır)
    • M.S. 609–632, Kur'an, 15:2
      رُبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ – Bir zaman gelecek ki inkâr edenler, "Keşke Müslüman olsaydık!" temennisinde bulunacaklardır.
    • M.S. 609–632, Kur'an, 70:11
      يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ – Suçlu o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermek isteyecektir.

Açıklamalar

[değiştir]
  • Normalde hakikate aykırı (gerçekleşmesi muhtemel olmayan veya yerine getirilemeyecek) şartlar için kullanılır. Muhtemel (hakikate aykırı olmayan) şartlar için إِنْ(ʾin) kelimesini kullanın.
  • Normalde Türkçeye geçmiş zamanla tercüme edilmesine rağmen her iki hâlde de şimdiki zaman mânâsında geçmiş zamanla veya şimdiki zamanla kullanılır.

Zıt anlamlılar

[değiştir]

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

Türevleri

[değiştir]
  • Gulf Arabic: لو
  • South Levantine Arabic: لو