öksüz

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Köken[değiştir]

Eski Türkçe ög(ög) + -süz

Söyleniş[değiştir]

[değiştir]

öksüz (belirtme hâli öksüzü, çoğulu öksüzler)

  1. anası veya hem anası hem babası ölmüş olan, yetim çocuk
  2. kimsesiz kişi
    Duvarda bir posta kutusu var. Belki aşk mektupları bekliyor. İçimdeki öksüz daha mı küçüldü. Emekliyor. - H. F. Ozansoy

Üst kavramlar[değiştir]

Atasözleri[değiştir]

Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar
Öksüz neden güler? Yanılır da güler
Öksüz oynaşa çıkmış, ay akşamdan doğmuş

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Ön ad[değiştir]

öksüz (karşılaştırma daha öksüz, üstünlük en öksüz)

  1. anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk), yetim
    Anasız kız, han soyu olsa öksüzdür gene. Kapandım bak, senin de ölmeden cenazene. - F. N. Çamlıbel
  2. kimsesiz

Atasözleri[değiştir]

Alçak at binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
Öksüz çocuk göbeğini kendisi keser
Öksüz kuzu öveç olmaz
Öksüz oğlan göbeğini kendi keser

Kelime birliktelikleri[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Eski Türkçe[değiştir]

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Ön ad[değiştir]

[1] öksüz
[2] akılsız

Kaynakça[değiştir]

  • Eyuboğlu, İsmet Zeki (1998). Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü. İstanbul: Sosyal Yayınlar. ISBN 975-738-472-2.
  • Atalay, Besim (1945). Ettuhfet-üz-Zekiyye Fil-Lugat-it-Türkiye. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık T.A.Ş..