yanık
Ayrıca bakınız: Yanık |
Türkçe[değiştir]
Ad[değiştir]
yanık (belirtme hâli yanığı, çoğulu yanıklar) -ğı
yanık hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
- Halıdaki yanığı ördürmeli.
- (tıp) herhangi bir ısıdan meydana gelen doku bozukluğu
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Ön ad[değiştir]
yanık (karşılaştırma daha yanık, üstünlük en yanık)
- yanmakta olan
- Binada yanık lamba bırakmayın.
- yanmış olan
- Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. - R. Enis
- rengi koyulaşmış
- Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. - S. F. Abasıyanık
- (tıp) sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
- Yanık bir çocuk.
- verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
- bıkkın, üzüntülü, dertli
- duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
- Aşk söyletir en yanık türküleri. Ay buluta girdiği gecelerde. - C. S. Tarancı
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "yanık" maddesi