yakın

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: yakin, яҡын

Türkçe[değiştir]

Söyleniş[değiştir]

Köken 1[değiştir]

Eski Türkçe yak(yak), yağu(yağu).

[değiştir]

yakın (belirtme hâli yakını, çoğulu yakınlar)

  1. (tabii bilimler) uzak olmayan yer
    Yakınımızda otururlar.
  2. (sosyoloji) aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, akraba ya da dost
    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. — M. Mungan

Çekimleme[değiştir]

Üst kavramlar[değiştir]

Deyimler[değiştir]

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Belirteç[değiştir]

yakın

  1. uzak olmadan
    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Çeviriler[değiştir]

Ön ad[değiştir]

yakın (karşılaştırma daha yakın, üstünlük en yakın)

  1. andıran, benzeyen, yaklaşan
    Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. — Ö. Seyfettin
  2. aralarında sıkı ilgi bulunan
    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. — E. Şafak
  3. az bir ara ile ayrılmış olan (yer veya zaman)
    zıt anlamlısı: uzak
  4. erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
    {{misal|tr|Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın...|Sâit Fâik Abasıyanık|S. F. Abasıyanık
  5. küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. — C. Meriç

Atasözleri[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Köken 2[değiştir]

Eylem[değiştir]

yakın

  1. yakmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci çoğul şahıs olumlu çekimi
    zıt anlamlısı: yakmayın

Anagramlar[değiştir]

Gagavuzca[değiştir]

Köken[değiştir]

Söyleniş[değiştir]

  • Heceleme: ya‧kın

Ön ad[değiştir]

yakın

  1. yakın

Kaynakça[değiştir]

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki