savurmak
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
savurmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi savurur)
savurmak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- havaya atıp dağıtmak, saçmak
- İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek
- rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
- kaldırıp atmak, fırlatmak
- Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu. - Nazlı Eray
- şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak
- Kılıç savurmak. Değnek savurmak.
- bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek:
- Sarnıcın suyunu savurmak.
- sallamak, uçurmak, dalgalandırmak:
- Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı. - Peyami Safa
- yalan, küfür vb. söylemek
- Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti. - Haldun Taner
- (mecaz) boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek
- Paraları savurmak.
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "savurmak" maddesi
Eski Türkçe[değiştir]
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
- Bu söz(cük) varlığını ispatlayacak hiçbir kaynak içermemekte, lütfen kaynak eklenmesinde yardımcı olun.