hesap

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Köken[değiştir]

Osmanlı Türkçesi حساب‎, Arapça حِسَاب(ḥisāb)

Söyleniş[değiştir]

[değiştir]

hesap (belirtme hâli hesabı, çoğulu hesaplar)

  1. alacaklı veya borçlu olma hâli
    Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. — S. F. Abasıyanık
  2. anlayış, durum, hâl, tutum
    İnsana daha insanca ortamlar yaratmak için bütün hesaplarımız. — A. Erhat
  3. bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü
    Harbe nasıl, niçin ve ne hesapla girmiştik? — F. R. Atay
  4. oranlama, tahmin
    Evdeki hesap çarşıya uymaz.
  5. (bankacılık, ekonomi) bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge
  6. (ekonomi) ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon
    Bu hesapların dökümlerini alıp sizlere vereceğim. — N. Eray
  7. (aritmetik) aritmetik işlem
    İlkokul ikide ker'at cetvelleri dağıtılınca çarpma hesabı için bu cetvelin ezberlenmesi icap ettiği, bunun dışında da aritmetikte hiç ezber olmadığı söylenmişti.
  8. (matematik) matematiksel işlem
    Entegrâl hesabı aslında bir nevî toplamadır.

Çekimleme[değiştir]

Alt kavramlar[değiştir]

Atasözleri[değiştir]

Deyimler[değiştir]

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Ek okumalar[değiştir]