bilmemek
Türkçe[değiştir]
Köken[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
Eylem[değiştir]
bilmemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bilmez)
- bir bilim ya da sanat dalında yeterli olmamak
- Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - B. Felek
- bir iş yapmaya alışmış olmamak, elinden gelmemek
- bir şeyi anlamış ya da öğrenmiş bulunmamak
- farz etmemek, sanmamak, varsaymamak
- hatırlamamak, tanımamak
- Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - H. R. Gürpınar
- inanmamak
- işine gelmemek, uygun bulmamak
- Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?
- mes'ul tutmamak, sorumlu tutmamak
- Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.
- saymamak
Çekimleme[değiştir]
bilmemek eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar[değiştir]
Atasözleri[değiştir]
- (bir şeyi anlammaış ya da öğrenmemiş bulunmak): Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp
Deyimler[değiştir]
bir şeyi anlammaış ya da öğrenmemiş bulunmak