ürkmek
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
ürkmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi ürker) -er
- bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek
- Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı. - Ömer Seyfettin
- şaşkınlık ve korku duymak
- Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal
- ağaç meyve vermemek
- Şeftaliler bu yıl ürkmüş.
- (mecaz) çekinmek
- Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi. - Haldun Taner
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "ürkmek" maddesi
Türkmence[değiştir]
Eylem[değiştir]
ürkmek
- ürkmek (hayvan)
Kaynakça[değiştir]
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
Eski Türkçe[değiştir]
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.